Dokuz ay süren tatlı yolculuğun sonuna geldiniz ve artık hayatınızın en önemli parçası olan bebeğinizi kucağınıza aldınız. Hayatınız artık çok daha başka güzel ve anlamlı. Bu güzel ve anlamlı süreci, kendinizi daha sağlıklı ve bebeği açısından daha yeterli bir anne hissederek geçirmek sizin en temel hakkınız.
Gebelikte kazanılan ağırlık, doğum sonrası ilk 6 hafta içinde büyük düşüş gösterir. Sonrasında kilo verim hızı yavaşlayarak devam eder ancak bu süreçte annenin yanlış beslenme alışkanlıklarına devam etmemesi önemlidir.
Doğum sonrası annenin emzirmesi, kilo vermesine en büyük yardımcı olan etkendir. Sütün sentezlenmesi için gereken enerji, annenin depolarından ve diyetinden karşılanır. Sağlıklı beslenme ile birlikte, emzirme etkinliğini ve kalitesini etkilemeden yapılacak spor da, annenin ağırlık kaybetmesine yardımcı olmaktadır.
Annenin emzirme döneminde, kendisini ve bebeğini iyi gözlemlemesi gerekmektedir. Örneğin, anneler bebeğin her ağlamasını “açlık” olarak nitelendirmekte, dolayısıyla “sütüm yetmiyor” mesajını kendisine aşılamaktadır. Çevrenin de olumsuz etkisiyle “daha fazla yemek yemeye” yönelen anne, aldığı enerjiyi gereksiz yere artırıp, kilo artışına neden olur. Sonuçta kilolarından mutsuz, bebeğine yetmediğini düşünen bir anne haline döner.
Sevgili anneler, fazla yemek, şekerli şeyler tüketmek, hoşaf içmek, anne sütünü artırmaz. “Emziriyorsun daha çok ye” mesajına kesinlikle hayır demelisiniz. Fazlaca şeker tüketmenizin bebeğinize bir faydası olmaz. Unutmayın, ne kadar sık emzirirseniz sütünüz o kadar artar.
Anne sütünün “sulu “ veya “yağlı” olması da yeni anne olmuş kadınların çok fazla kafasına taktığı bir durum. Her süt hem sudan hem de yağdan zengindir. Her zaman, memeden ilk gelen süt, karbonhidrattan zengin son gelen süt de yağdan zengindir ve iki süt arasında renk farklılığı gözle görülür. Son gelen süt daha yağlı ve daha sarı görünümündedir. Ancak anneler ilk gelen süte bakarak sütlerinin sulu olduğunu daha fazla beslenerek yağlı süt elde edeceklerini düşünebilirler. Bebeğin yağlı sütü de alması için, bir memeyi tamamen boşalttıktan sonra diğer memeden emzirmeye geçilmelidir. Eğer bebek, memede kısa süre kaldıysa, bir dahaki emzirmede yine aynı memeden emzirmeye başlanıp, yağlı sütü de alması sağlanmalıdır. Yağlı sütü de alan bebeklerde doygunluk hissi oluşur ve kabızlık problemleri görülmez. Burada önemli olan annenin emzirmeyi çok iyi bilmesi ve her farklı durumu diyetine bağlayarak, yanlış beslenmeye yönelmemesidir.
Anneleri yanlış beslenmeye iten bir diğer yanlış inanış da “dolu meme” “boş meme” algısıdır. Anne sütünün birikmesi, uzun süre emzirilmemesi, memelerde sertleşmeye yol açabilir ancak birkaç ay sonra meme fizyolojisi bu duruma alışacak ve ilk zamanlardaki gibi “dolu meme” olmayacaktır. Bu durum sütünüzün olmadığı anlamına gelmez, siz yine de sık sık emzirmeye devam etmeli, “sütüm yok” diye “tıkanırcasına yeme bozukluğuna” yakalanmamalısınız.
Bir araştırmaya göre, anneler, sütünü artırmak için aşağıdaki besinlere başvurmaktadır;
- %58 sütlü tatlı
- %42 soğan- sarımsak
- %16.6 bulgur
- %16.5 kuru üzüm
- %16 fındık fıstık ceviz
- %11.3 börülce
- %9.9 bal pekmez
- %7.1 yeşillik
- %6.6 hurma
- %6.1 kimyon
Bu yiyeceklerin, “anne sütünü artırdığına” dair bilimsel bir kanıt bulunmamaktadır.
Emzirme Döneminde Anne Nasıl Diyet Yapabilir?
Emzirme döneminde diyet konusunda anneler en çok şu iki sorunun cevabı merak ediyor. “Sütüm etkilenir mi?” ve “öğün saatlerine tam uyamazsak ne olur? “
Öncelikle, emzirme döneminde, diyet listenizi, enerji gereksinimiz göz önünde bulundurarak hazırlıyorum. Bu enerji gereksinimine, bebeğinizin sütü için harcanan enerji de dahil oluyor. Bebeğiniz küçükse daha yüksek kalori ile başlamamız gerekiyor ancak bebek büyüdükçe diğer koşullar da göz önünde bulundurularak kalori dengelemesi yapılıyor. Yani siz, bebeğinizi sık sık emzirdiğiniz ve diyete tam uyduğunuz süreçte, anne sütünde olumsuz bir etkilenme görmezsiniz.
Menülerin saatleri konusuna gelince; annelerin bu konuda kaygılı olmasını çok iyi anlıyorum. Çünkü artık hayatınızda çok tatlı bir bebek var ve bu bebeğin ne zaman ne yapacağı pek belli olmuyor Bu durumda menü saatlerinizi öne veya arkaya çekmenizde sorun yok. Kendinizi uzun süre aç bırakmamanız önemli. Unutmayın doya doya zayıflayacaksınız.
Bana en çok yöneltilen sorular arasında “Ne zaman diyete başlayabilirim” sorusu başta geliyor. Bunu çoğu zaman “ek gıdaya başladıktan sonra” diye biliyorsunuz ama bu bilgi de yanlış maalesef. Sevgili anneler, siz kendinizi ne zaman hazır hissederseniz o zaman diyete başlayacaksınız. Benim, bebeği 1 haftalıkken diyete başlayan danışanlarım da 18 aylıkken diyete başlayan danışanlarım da mevcut. Önemli olan sizsiniz ve sizin hazır hissetmeniz önemli. Siz hazır bir şekilde diyete başladığınızda hem bebeğinize hem de kendinize daha iyi bir beslenme süreci sağlamış olursunuz.